Osteoporoz Nedir Nasil Tedavi Edilir?

Osteoporoz ( kemik erimesi ) nedir ? Osteoporoz, kemiğin azalması ve yapısının değişmesiyle kolay kırılabilir hale gelmesidir.

Osteoporoz yeni keşfedilmiş bir hastalık mıdır ?

Yaşlı nüfusun artışıyla, geçmişte dikkat çekmeyen bu hastalık, kırıklara neden olarak bireylerin hayat kalitesini de etkilediğinden, giderek dikkat çekmiş ve önem kazanmıştır.

Osteoporoz nasıl oluyor ?

Kemik devamlı olarak yapılan ve yıkılan, kendini yenileyen bir organdır. Gençlerde kemik yapımı, yıkımına eşittir. Yaş ilerledikçe giderek yıkım, yapımdan daha fazla olur ve kemik kitlesi azalır. Kadınlarda östrojen denilen hormon kemiklerin yıkımını önlemektedir. Adetten kesilmeyle (menapoz), bu hormon azaldığından kemik yıkımı artar. Çocuk ve genç, erişkin yeterli kalsiyum almıyor, güneş ışınlarına yeteri kadar maruz kalmıyorsa, kemik kitlesi azdır. Menopoz sonrası da kolaylıkla kaydedilir. Osteoporoz için kalıtsal yatkınlık önemli bir faktördür.

Menopozun hangi devresi osteoporoz için önemlidir ?

Kemik kaybı, menopozun ilk 5 yılında en fazladır. Sonraki yıllarda azalarak devam eder.

Cerrahi veya doğal menopozda osteoporoz gelişme riski farklı mıdır ?
Ameliyatla yumurtalıkları alınan ve hormon tedavisi almayan genç kadınlarda ve menopoza erken giren kadınlarda osteoporoz riski yüksektir. Sadece uterus alınmış overler alınmamışsa osteoporoz için risk oluşturmaz.

Osteoporozun zararları ne olabilir ?

Kemik erimesi kemikleri kolay kırılabilir yapar, kalçanın veya omurların kolaylıkla kırılmasına, boy kısılmasına, kamburlaşmaya, sırt ağrılarına, göğüs kafesinin şekil değişikliğine ve hacminin azalmasına neden olur. Küçülmüş göğüs kafesi kalp ve akciğerin normal çalışmasını engeller. Kalça kırıkları ameliyat gerektirir, ameliyat sonrası kemiğin kaynaması da zordur. Kaynamayan kemikler, hastanın yürüyememesine, başkalarına bağımlı olmasına ve hareketsizliğe neden olarak kemiğin daha da erimesine neden olur. Ayrıca kalça kırıkları ileri yaşlarda ölüme bile sebep olabilir.

Osteoporoz nasıl teşhis edilir ?

Kemik kitlesi, 10-15 dakika gibi kısa bir sürede ölçülebilir. Ölçüm, ağrı veya herhangi bir rahatsızlığa neden olmaz. Ölçümün maliyeti yüksek olduğundan, ölçümün gerekli olup olmadığını doktorunuza danışınız. Ayrıca düz röntgen filmleri kemik kitlesi ve kırıklar hakkında fikir verebilir. Topuktan ultrasonla değerlendirme kemik kaybı hakkında bilgi verir.

Osteoporozu kolaylaştıran faktörler nelerdir ?

Kalsiyum eksikliği, D vitamini eksikliği, sigara içilmesi, fazla alkol alınması, kortizonlu ilaçlar, heparin, antiepileptikler, diüretikler kemik yapan hücrelere zararlıdır.

Karaciğer, böbrek hastalıkları, bazı kanser türleri, romatizmal hastalıklar , hareketsiz yaşantı kemik erimesini arttırır.

Osteoporoz kadınlarda erkeklere göre, ince yapılılarda şişmanlara göre ve kısa boylularda uzun boylulara göre daha sık görülür.

Sigara ile osteoporozun ilişkisi nedir ?

Sigara kemik yapan hücrelere toksiktir, kemik erimesi yapar. Sigara miktarı ve kullanım süresi il kemik kitlesi kaybı orantılıdır. Sigara içen kadınlarda menopoz da daha erken olur.

Osteoporoz ve egzersiz;

Fiziksel aktivite, kemik kitlesini artırır. Hareketsiz veya yatağa bağımlılarda kas kitlesiyle birlikte kemik kitleside azalır.

Gıdalarda kalsiyum var mıdır ? Yoksa ilaç olarak mı alınmalıdır ?

Süt ve sütten yapılmış gıda maddelerinin kalsiyum içeriği yüksektir. Her gün belirli miktarda, çocukluktan itibaren kalsiyum tüketilmelidir. Yaşlılar, iyi beslenemediğinden kalsiyum, ilaç olarak günde 1-1.5 gr olarak alınmalıdır.

D vitamininin osteoporozda önemi nedir ?

Kalsiyumun barsaktan emilebilmesi için D vitamini gereklidir. Derimizde mevcut inaktif D vitamini, güneş ışınları ile ile aktif hale geçer. Güneşe yeterli maruz kalmamışlarda D vitamini eksikliği olur, kalsiyum bağırsaktan emilemez. Güneş ışığının az olduğu ülkelerde süt, D vitamini ilave edilerek satılmaktadır. Bazı ülkelerde geleneksel olarak vücudun her tarafının giysi ile kapatılması, kadınlarda D vitamini eksikliği oluşturarak osteoporozun kadınlarda çok erken yaşlarda görülmesine sebep olmaktadır. Yaşlıların evden fazla çıkmamaları sonucu, güneşe maruz kalamamaları, osteoporozu daha da kolaylaştırır.

Osteoporoz sadece kadınlarda mı olur ?

Osteoporoz erkeklerde de görülür. Erkeklik hormonu kemikleri erimeye karşı korumasına karşın, 60 yaşına ulaşamamış erkeklerin %10′unda da osteoporoz vardır. 65 yaş sonrasında ise risk kadınlardaki kadardır. Risk faktörleri olanlar, yaygın kemik ağrıları olduğunda osteoporoz olup olmadığını anlaşılması için doktorlarına başvurmalıdır.

Osteoporoz tanısı konanlarda tedavi ile kemikler normale dönebilir mi ?
Osteoporotik kemikler, genellikle mevcut tedavilerle tam normale dönemeyebilir. Fakat kaçınılmaz olan kemik kaybı, tedavi ile durdurulabilir, hatta bazen bir miktar kemik kazanılır. Osteoporozlu hastalarda kırıklar en sık nerede olur ?
Osteoporozdan en fazla etkilenen kemikler omurga, kalça ve el bilekleridir, kırıklar en sık bu kemiklerde olur.

Osteoporozdan korunmak için neler yapılmalıdır ?

Çocukluktan itibaren kalsiyumdan zengin diyet, menopozda ve yaşlılıkta diyete ek kalsiyum alınmalı

Yürüyüş – merdiven çıkma gibi egzersizler yapılmalı
Ağırlık taşımanın kemik kitlesini arttırmaya yararı vardır.
Güneşli günlerde, açık havada cilt güneşe maruz tutulmalı
Sigara, alkol ve kemik yıkımını arttıran ilaçları kullanmaktan kaçınmalı
Menopoza girince, sakıncalı değilse uzun süreli ( 5-10 yıl ) hormon tedavisi kullanılmalı

Kemik metabolizmasını etkileyen hastalık varsa uygun ve erken tedavisi sağlanmalı
Menopoza girmek üzere veya menopozda olanlar nasıl tedavi olmalıdır ?
Menopoza girildiğinde doktorunuzla hormon tedavisinin sizin için uygun olup olmadığını tartışın. Bugün için hormon tedavisindeki yaklaşımla, rahim kanseri olma olasılığını ortadan kaldırmıştır. Fakat meme kanseri yapma oranı düşük de olsa vardır. Hormon tedavisi kalp hastalığından ve erken bunamadan kadını korur. Meme kanseri olma korkusu ile hormon almama sonucu oluşacak sağlık sorunları çok fazladır. Çünkü hormon tedavisi almayan kadınların enfarktüsten ölme riskleri, meme kanserinden ölme riskinden daha yüksektir.

Osteoporoz tedavisinde amaç nedir ?

Osteoporoz tedavisinde amaç mevcut kemik kitlesinin korunması ve/veya artırılmasıdır.

Osteoporoz ve diyet

Osteoporozun önlenmesinde diyetle ilgili olarak şunlara dikkat edilmelidir.

Meşrubatların fazla içilmemesi
Fazla fosfor içeren gıdaların yenmemesi.
Hayvansal protein alımının azaltılması
Bitkisel proteinlerin tercih edilmesi ( baklagiller )
Süt ve süt ürünlerinin fazla miktarda alınması
Kalsiyumdan zengin beslenme ( süt, yoğurt, asma yaprağı, tarhana, pekmez……. )

Halk arasında ”kemik erimesi” olarak bilinen ve daha çok kadınları etkilediğine inanılan osteoporozun erkeklerde ve çocuklarda da önemli sağlık sorunlarına yol açtığı bildirildi.

Bursa’da özel bir hastanede görevli fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Dr. Neslihan Özkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, osteoporozun dünyada yaygın görülen bir iskelet sistemi hastalığı olduğunu belirtti.

Bu hastalığa bağlı kemik kırıklarının giderek önemli bir halk sağlığı soruna haline geldiğini ifade eden Dr. Özkan, özellikle kadınların korkulu rüyası olarak bilinen osteoporozun erkeklerde ve çocuklarda da oluşabileceğini kaydetti. Özkan, bir kişinin sahip olabileceği en yüksek kemik yoğunluğuna 30-35 yaşına kadar ulaştığını, bu yaştan sonra kemik kaybının hızlandığını, 65 yaş üzerindeki kadın ve erkeklerde ise aynı hızda yıkım olduğunu söyledi.

Osteoporozun kadın-erkek ayrımı gözetmeksizin herkes için önemli risk oluşturduğunu ifade eden Özkan, şöyle konuştu: ”Osteoporoza yakalanma riski yüksek olan kişiler arasında kadınlar başta geliyor. Ancak bu hastalık erkekler ve çocuklarda da görülebiliyor. Osteoporoz hakkında halk arasında birçok yanlış inanış bulunuyor.

Bunların başında ise osteoporozun yalnızca kadınlarda görüleceğine inanılması geliyor. Oysa osteoporoz erkeklerde de görülebilir.

Bu nedenle erkekler özellikle ileri yaşlarda osteoporoza karşı dikkatli olmalı. Ailede osteoporozlu kişilerin olması, ince yapılı, beyaz ırktan olunması, fiziksel aktivite ve egzersiz yapılmaması, sigara, aşırı alkol ve kafein kullanılması, erken menopoz, şeker hastalığı, bazı romatizmal ve hormonal rahatsızlıklar osteoporoz nedeni olabilir.”

Özkan, kırıkların osteoporozun en korkulan belirtileri arasında ilk sırada olduğunu belirterek, ”Hastalarımızda, başlangıçta bel ve sırt ağrıları, omurgalarda çökme kırıkları, boyda kısalma, sırtta kamburlaşma görülebilir.

Vücutta kalça ve el bileği kırıkları gelişebilir. Halk arasındaki inanışın aksine, yaygın ağrılarla veya kırık dışında kemik eklem ağrıları ile osteoporozun ilişkisi yoktur” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası osteoporoz örgütlerinin 65 yaş üzerindekilerin kemik taraması yaptırması gerektiği konusunda fikir birliği içinde olduğunu ifade eden Özkan, 65 yaş altında olan ve en az iki risk faktörü bulunanlar ile erken menopoza giren, geçmişinde herhangi bir kırık öyküsü olan, şeker, tiroit, romatizmal hastalıkları bulunan ve kortizon kullanan kişilerin bu taramayla mutlaka tanışması gerektiğini vurguladı.

”KİŞİLERİN KENDİ ÇABALARI ÖNEMLİ”

Dr. Neslihan Özkan, vücutta kemik yoğunluğunun azalması olarak bilinen osteoporozun gerekli önlemler alındığında sorun olmaktan çıkacağını ancak kemik kırılganlığının artmasıyla ciddi sorunlar ortaya çıkabileceğini söyledi. Osteoporozda erken önlem alınmamasının hastanın sakatlanmasına hatta ölümüne yol açabileceğine dikkati çeken Özkan, şunları kaydetti:

”Asıl önemli olan koruyucu hekimliktir. Yani küçük yaşlardan itibaren bireylerin diyetlerine, yaşam biçimlerine dikkat etmesi ve risk altındaki kişilerin eğitilmesi gerekiyor. Osteoporozla mücadelede doktorların ve teknoloji desteğinin yanı sıra kişilerin kendi çabaları etkin olmaktadır.

Kemikleriniz genç kalsın istiyorsanız düzenli beslenin, bol bol güneş alın, belinizi ve sırtınızı korumaya yönelik önerileri uygulayın, konunun uzmanı bir doktora başvurarak tedavinizi yaptırın, sigarayı bırakın, aşırı alkol ve kahve içmeyin

Bookmark and Share

0 yorum:

Yorum Gönder